13 Aralık 2012 Perşembe

İŞTE 1. YAŞ DOĞUM GÜNÜMÜZ


 O kadar hazırlık yaptım ama istediğim gibi olmadı.İşte zamanın geniş ve imkanları bol olacak arkadaş.Aksaray süsleme malzemeleri yönünden çok imkansız bir şehir.Hep sünnet süslerini doldurmuşlar mağazalara marketlere tabi doğumgünü süslemesinden başka her şeye benzedi süslemelerle.Ahmet Yiğit'e şapka yapayım dedim yapamadım.Alayım dedim bulamadım.Yinede özel ve anlamlı bir günümüz olduğu için mutluyduk çokta eğlendik.

 Slayt müzik yapıcam falan diyordum geçen güncelimde onda da sınıfta kaldık.Yapmadığımda iyi olmuş zaten kalabalık ve gürültülü bir ortamdı.Ev sahibimiz bizi evden atardı.Komşular tek tek şikayete yollanırdı :)

 Neyse başlayalım sohbetimize.3 kasım 2012 c.tesi sabahı erkenden kalktım başladım harıl harıl ev temizlemeye.Neyse temizliği hallettim ama daha börekler sırınlanacak, yaprak pişecek yalnızım ve çok işim var derken anneciğim geldi.Annem gelince ben rahatladım bayağı tabi annemi mutfağa attım ben oda süslemesine geçtim.Onca balon şişir ,as, falan derken eşim ve arkadaşlarla yorulduk bayağı.


 1 yaşına kadar her ay resimlerini çıkarttırdım ve karbon kağıdın üzerine yapırtırdım.Etrafına da beyaz boncuk tarzı küçük şeyler yapıştırdım.Duvara astım.

Oda kapısına tül yaptım ama kapım eski kapı olduğu için pek belli etmedi.Tülü mor falan şeçseydim daha hoş olabilirdi sanırım :)


 Yine ince karbon kağıdından iyiki doğdun yazısı yazdım bu beni çok uğraştırdı.Harflerin bilgisayardan çıktısını alıp kalıbını renkli kağıda çizip kesip yapıştırdım.1-2 gün akşamlarımı buna ayırdım.


 Burası da hatıra köşemizdi.Bol bol resim çekinmeye çalıştık.Bu fikri de internette araştırırken buldum çok ta hoşuma gitti.Gören herkes bayırdı.Siyah çarşaf aldım ve harfleri yine internetten çıkarıp beyaz kağıda çizip kesip yapıştırdım.Oldukça basitti ama simetri de ufak bir sıkıntımız olmadı değil....



Buda farklı bir süsümüz.Hızımı alamayıp en son bunu yaptım.Daire şeklinde kesmek için kasenin ağzını kullandım.Harfler yine bilgisayar çıktısı.Perdeye astım ama perde süsümüzü sakladı bence :( Yinede hoş durdu.



                                                          Buda süslemenin bitmiş hali.

                                                           
                                                                Ve AHMET YİĞİT

                                   
                                                                   Ve de BİZ
 Hazır halimizle fotoğrafçıya gidip resim çekindik ama onları fotoğrafçıdan flasha attırmayı unutmuşum ekleyemeyeceğim.Gelince de pastamızı kestik.

                Bu da oğluşumun pastası çok lezzetliydi.Aksaray pastanesinden yaptırdık ellerine sağlık.




 Baba-oğul bu resimleri çekinirken bende hemen Murat'a aldığım sürpriz pastayı ve hediyeyi getirmeye gittim.


                                         Bu gerçekten de sürpriz oldu hayatıma.:) Çok sevindi.


 Bir sürü hediyelerim falan geldi ama resim çekmeyi unutmuşum.Çok kıyafetimiz oldu.Murat'ın babası bisiklet aldı ama seneye ancak biner.Bizde salıncak almıştık zaten doğum gününden önce.Şimdilik pek hevesli olduğu söylenemez.


                                                          Geceden son pozlar

                                            
                                           Oğlumun en son göbek açılmış.Hareketlilikten....

                            
                                                   Ve geceye damgasını vuran poz...

 İlk doğum günümüzde böylece geçip gitti.

 İYİKİ DOĞDUN BİTANEM , İYİKİ BİZİM OLDUN, NİCE GÜZEL SENELERE.HAYATIMIZA RENK KATTIN, YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRDÜN.... 

 Buda benden tüm kuzulara gelsin.

HAYATIM OLMUŞ İŞLER GÜÇLER...


 Bu başlığı neden attım?Şöyle diyeyim.Bir insanın koskoca 1,5 ayda şu blogu karalayacak fırsatı olmaz mı arkadaş.Olmazmış ama....Yazacak epey bir şeyler var.Ahmet Yiğit elbetteki hızla büyüyor.Her geçen günü farklı macera.Ama ya-za-mı-yo-rummmmm.Ne yoğun bir baaaayanmışım ben ya.

 Neyse ki bugün bloguma biraz zaman ayırayım dedim ve son 1,5 ayı düşündüm.En son doğum günü telaşı içerisinde ne yapacağıma karar verme modundaydım.Doğum günü ardından sanki hiç sonu gelmeyecekmiş gibi hissettiğimiz 3-4 haftalık bir uyku problemimiz oldu.Tabi bu arada beyefendi 13. ayını doldurdu.Bi Ankara yapıp geldik geçen hafta.O sırada yürümeye başladık ve bu hafta da bayağı yürümeler hızlandı.Bir de ev alma aşamasındayız.Yani bunları tek tek yazsam 3-4 postluk bişeyler çıkardı.Ama işte ne diyelim zamanın gözü kör olsun :)

 Yine de bugün canımı dişime takıp hazır gelen giden de yokken 2-3 post atayım dedim.Hadi bakalım yazmaya :).

 İşler güçlere de bayılıyorum bu arada.
 Ne kadarda tatlı bi o kadar farklı peh peh peh ne kadarda pişkin hayata ilişkin ne kadarda ne kadar ne kadarda ne kadar ne kadar da değişik bi o kadar ilginç yakalayamayabilirsen üzülme sen hayatım olmuş işler güçler.