DİŞ BUĞDAYI

 28 Ağustos günü paşamın diş buğdayını yaptım.Ne zor işmiş valla çok yoruldum.İşin garip tarafı doğru düzgün resim çekemediğim gibi asıl olayın yani bulgurun da resmini çekmeyi unutmuşum.:)

 Elimiz bu aralar sıkışık olduğu için diş magnetlerini kendim yapayım dedim.İlk olarak 4-5 gün önceden işe onları yapmakla başladım.Sağolsun küçük kardeşim bana çok yardım etti.Çok uğraştım ama sonunda güzel bişey çıktı ortaya.

 Sonra duvara asacağım süsleri yaptım gece yarılarına kadar.Ama onuda çok beğendim.Sade oldu ama elimden bu kadarı geldi.

 En son tavana asacağım balonları yaptım.Bu fikride http://burcu-kaan.blogspot.com/2012/06/dis-bugday-partimiz.html den esinlendim.Tabi onun ki kadar olamaz benim ki ama amatör işi işte.

 Resimleri bile doğru düzgün çekemedim.Çok kalabalıktı ve aksi gibi Ahmet Yiğit hasta ,huzursuz ve mızmızdı.


 Özel pasta yaptıracaktım diş şeklinde ama çok abartılı bi ücret söylediler.Bende pasta hakkını doğum gününe bıraktım ve kendim pasta yaptım.

 Ve milföy böreği,Un kurabiyesi, Patates köftesi, Makarna salatası yaptık.Un kurabiyesini yapan Meliha ablaya da ayrıyetten teşekkür ediyorum.

 Kalabalık olduğu için herkese yiyecek ve çay servisi yapmakla geçti günün çoğu.Herkes doyduktan sonra oğluma buğday kolyesi yaptım.Üzerini ne güzel giydirmiştik paşanın resim çekmeye kalmadan uyudu.Uyanınca da üzerini giydirmeden salaş halleri ile objektiflere yakalandı paşam.

 Sonra adet gereği üzerinden tülbent gerip buğday attık.Tabi buda çok coşkulu oldu.Bizimki altta sofra bezi ile oynamakla meşguldü.Bu bereketli olması demekmiş bu arada.

 En son meslek seçimine geldik.Bir tepsinin üzerine cetvel ,fotoğraf makinesı, bilezik, Kur-an, makas, tarak, mause, ilaç kutusu koyduk.Aslında daha steteskop falanda koyacaktım ama hemşire olmama rağmen eve götürmeyi unutmuşum  maalesef.Gerçi doktor olmasını istemedim hiç ama neyse:).Benim oğlan neyi seçti dersiniz.Kur-an'a el sürüp gitti bileziği aldı.Sarraf olacak sanırım.Yada altın bilezik sanat demekmiş.Sanatçı olacak herhalde :).

 Meslek seçiminden sonra herkes alkışladı bizimki de korktu bastı çığlığı çok komikti :)

 Neyse o fasıldan sonra bilmediğim bir adeti öğrendim.Tepsi kalkmadan gelen misafirler hediye yada para atarlarmış tepsiye.Çok hoşuma gitti bu.Hiç bilmiyordum böyle bir şeyi sürpriz oldu.Bir de be buğday kasesine para koymayı unutmuşum acemilik işte.Kime gelirse ben hediye verecektim oğlanın hastalığı beni mahvetti.

 Velhasıl her şey çok güzeldi.Bize bir hatıra oldu.Şuan da üzüldüğüm tek şey daha çok resim çekemeyişim oldu.Oysa ki odayı ne kadar güzel süslemiştim.Bi dolu balonlar vardı.Ama çocuklar terminatör gibi her şeyi bozdular.Ahmet yiğit'in giysili hali mükemmeldi.Gerçi o tek başına da bir yakışıklı.Ve beraber resmimiz hiç yok.Ben onun için süslenmiştim :(.Neyse diğer özel günlere artık inşallah.Kuzum iyileşsin de biran önce.

 Buğdayları çekemedim ama nasıl yaptığımızı anlatayım.Buğday ve nohutu beraber haşladık.Üzerine karışık ceviz , fındık, fıstık ,sarı kuru üzüm ve bonibon koyduk.Kaselerle ikram ettik.Lezetliydi bayağı.3 kilo buğdayın hepsi yendi ve evlere de gönderdik.

 Bir daha ki özel günde buluşmak üzere

HOŞÇAKALINNN.........